Orta hasarlı binalar, şüphesiz ki deprem sonrasında en belirsiz konulardan bir tanesidir. Bu evlere ilerleyen süreçte neler olacağını açıkladık.
Orta hasarlı bina deprem, sel ve benzeri doğal afet ya da riskler yüzünden hasar alan yapılardır. Bu tür binalar, güçlendirme gerektiren hasarlı yapılardır. Dolayısıyla hemen yıkılma durumu yoktur. Bu tür yapılar güçlendirme işlemi yapılmadan kullanılamaz. Eğer güçlendirme yapılmazsa bir süre sonra yıkılır ve tamamen kullanım dışı durumunda olur.
Orta hasarlı yapılar ev, iş yeri ya da ahır gibi alanları kapsar. Orta hasarlı binalar ne olacak yıkılacak mı sorusu malik sahipleri tarafından merak edilmektedir. Bu alanların sahiplerinin hak sahipliği şartlarını yerine getirmesi durumunda Afet Kanunu gereğince AFAD, uygun bir şekilde planlama yapar. Bu planlamanın sonucunda hak sahiplerine güçlendirme kredisi verir. Hukuki şartları sağlayan hak sahipleri aynı zamanda AFAD tarafından yardım alabilir. Bununla birlikte geçici barınma imkanına da sahip olabilir. Dolayısıyla orta hasarlı bina, güçlendirme olmadan kullanılmadığı için hak sahiplerinin bu işlemi yaptırmak için ilgili mercilere başvurması zorunludur.
Yazımızda Neler Var?
Orta Hasarlı Bina Nedir?
Orta hasarlı bina, kısacası bir binanın doğal afet nedeniyle orta düzeyde hasar alması durumudur. Özellikle de deprem, binaların hasar almasında önemli bir doğal afet faktörüdür. Bazı binalar az hasar alırken bazıları orta düzeyde hasar almaktadır. Bazıları ise çok fazla hasar alarak ağır hasarlı bina olarak tanımlanabilmektedir. Orta hasarlı binalar yıkılacak mı sorusuna belirli yanıtları vermek mümkündür. Bu tarz binaların bazılarında güçlendirme gerekirken bazılarında doğrudan yıkımına karar verilmektedir.
Hasar Derecelendirme Sistemleri
Binalar hasar aldıktan sonra belirli hasar derecelendirme sistemlerine tabi tutulur. Bina hasarları farklı sebeplerle meydana gelebilir ve bunlar farklı derecelendirmelerle karşımıza çıkarlar. Doğal felaketler, inşaat hataları, bakım eksikliği, iklim değişiklikleri ve patlamalar gibi çeşitli nedenler zararın arkasında olabilir. Bina hasarları genelde şu şekilde derecelendirilirler:
Hasarsız bina: Deprem sonrası binada herhangi bir zarar oluşmamıştır ve kullanımı için herhangi bir engel yoktur. (Deprem öncesinde var olan kusur ve hasarlar bu değerlendirmeye dahil değildir.)
Az hasarlı bina: Deprem sonrası bina yüzeylerinde ve duvarlarda meydana gelen küçük çatlaklar ve dökülen sıvalar gözlenebilir. Ancak bu durumlar, binanın güvenli bir şekilde kullanılmasını engellemez. Az hasarlı bina yıkılacak mı ya da kaç şiddetinde depreme dayanır anlattığımız içeriğimize göz atabilirsiniz.
Orta hasarlı bina: Depremden sonra duvarlarda yarık ve çatlaklar oluşmuşsa bu, orta hasarlı bina olarak adlandırılır. Daha güvenli ve kullanılabilir hale getirilmesi için bu binaların güçlendirme işlemlerine tabi tutulması gerekir. Zira, bu işlem yapılmadan evin içinde bulunmak mümkün değildir. Ancak, hak sahipleri evin içinden eşyaları çıkartabilir ve bir süre farklı yerde yaşayabilir.
Ağır hasarlı bina: Deprem sonucunda bina taşıyıcı sistemlerinde geniş çaplı kesme hasarları ya da kırıklar oluşmuş yapılara ağır hasarlı bina denir. Bu tür binalar, onarımı hem maliyetli hem de yapısal açıdan mümkün olmayan, taşıma kapasitesinde ciddi kayıplar yaşamış binalardır.
Acil yıkılacak bina: Deprem sonucu binanın ana yapısının kalıcı olarak zarar gördüğü, kısmi ya da tam anlamıyla çöktüğü binalardır. Bu tür yapılar artık kullanılamaz durumda olup, içine giriş veya eşya çıkarma işlemleri kesinlikle mümkün değildir.
Binanın Hasarlı Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Bir binanın hasarlı olduğu birçok nedenden dolayı anlaşılabilir. Eğer bir yapı 1999 yılı öncesinde inşa edilmişse, aşağıdaki durumlar binanın risk altında olabileceğine işaret edebilir:
- İnşa sürecinde ne proje ne de ruhsat alınmışsa,
- Beton yerine başka yapı malzemeleri kullanıldıysa,
- Daha önce yapılan beton dayanıklılık testlerinde C10 seviyesinin altında bir sonuç alındıysa,
- Yapının kolon ve kirişlerinde çatlama belirtileri gözleniyorsa,
- Bodrum katında nem sorunu, paslanan kolon demirleri ya da beton içinde deniz kabuğu gibi yabancı materyaller varsa,
- Yapı, dere kenarı gibi suya yakın bir alanda konumlandırılmışsa,
Yukarıda saydığımız tüm bu durumlar orta hasarlı binaların durumu için yol gösterici olacaktır. . Ancak sadece bunlarla kesin bir yargıya varmak doğru değildir. Bu nedenle hasar tespiti yapan yetkili kişilerin vardığı sonuç önemlidir. Bina denetimleri, bir yapının durumunu ve sağlamlığını değerlendirmek için uygulanan teknik analizleri kapsar. Bu tür denetimler, yapıdaki olası kusurları veya hasarları saptamak için önemlidir. Çünkü bu sorunlar bina güvenliği ve yapısal stabiliteyi tehlikeye atabilir.
Bina değerlendirmesi, yapının tüm mekânlarını kapsamlı bir şekilde gözden geçirmeyi gerektirir. Bu süreçte, odalardan koridorlara, merdiven kuyularına kadar her yer detaylı bir şekilde incelenir. Özellikle duvarlarda oluşabilecek çatlaklar, zeminde meydana gelen çökmeler veya kapı ve pencerelerde görülen şekil bozuklukları gibi olumsuzluklar tespit edilmeye çalışılır. Bununla birlikte, yapının elektrik ve su tesisatı, ısıtma ve havalandırma sistemleri gibi altyapı unsurları da değerlendirilir. Hasarın faktörü ve binanın tüm yüzeyleri incelendikten sonra hasar tespiti ilgili uzmanlar tarafından yapılır. Hasarın derecesine göre hak sahiplerine bilgilendirme yapılarak gerekli işlemler hakkında bilgi verilir.
Bina Neden Hasar Alır?
Bina neden hasar alır sorusunun birçok nedeni vardır. Genel olarak üç farklı faktörü sayabiliriz. Bunlar doğal afetler, yapısal tasarım veya inşaat hataları, yaşlanma ve bakım eksiklikleridir. Bu faktörleri detaylı bir şekilde ele almak, binanın neden hasar aldığını daha iyi bir şekilde ortaya koyacaktır. Aşağıda binanın hasar alma faktörleri hakkında detaylı açıklamalar yer almaktadır.
Doğal Afetler
Binanın hasar almasında ciddi hasarlara neden olan en önemli faktörlerden biri doğal afetlerdir. Yer kabuğundaki hareketler sonucu meydana gelen depremler, yapıları sarsabilir veya yıkabilir. Kasırga ve şiddetli fırtınalar da binaların hasar almasına neden olabilir. Meydana gelen kasırgalar binaları yıkabilir veya çatıları, pencereleri ve kapıları hasara uğratabilir.
Sel felaketi sonucunda da seviyelerinin yükselmesi, bina temellerini zayıflatabilir. Ayrıca, suyun içeriye sızması elektrik sistemlerine ve iç mekanlara zarar verebilir. Aynı zamanda felakete sürükleyen doğal afetlerden biri de çığ ve kar fırtınalarıdır. Bu doğal afetler genelde çatıların çökmesine ve duvarların hasar almasına neden olur.
Yapısal Tasarım veya İnşaat Hataları
Binadaki hasarlar yapısal tasarım ve inşaat hatalarına bağlı olarak da meydana gelebilir. Bu nedenle binanın dayanıklılığı, güvenliliği ve uzun ömürlülüğü risk altında olur. Bu tür hasarlar, binanın temel tasarım, malzeme seçimi ve inşaat süreçlerindeki hatalardan kaynaklanabilir. Bir binanın temeli, kullanımını sağlayacak olan en önemli unsurdur. Yetersiz ve hatasız temel yapımı binanın zamanla yer değiştirmesine ve çatlamasına neden olabilir. Yapısal tasarım veya inşaat hatalarına bağlı olarak meydana gelmesine neden olan diğer faktörler ise şunlardır:
- Yetersiz statik tasarım
- Malzeme seçimi hataları
- Yetersiz malzeme kullanımı
- Su yalıtımı sorunları
- İnşaat hataları
- Deprem ve rüzgar dayanıklılığı eksiklikleri
Yaşlanma ve Bakım Eksiklikleri
Yaşlanma ve bakım eksiklikleri binalarda çeşitli hasarlara yol açabilen önemli faktörlerdir. Bu hasarlar binanın yapısal bütünlüğünü zayıflatabilir ve güvenliği tehlikeye atabilir. Yaşlanma ve bakım eksiklikleri binalarda çeşitli hasarlara yol açabilen önemli faktörlerdir.
Bina dış cephe kaplamaları güneş, rüzgar ve yağmur gibi doğal etmenlere maruz kaldıkça yıpranabilir. Bu durum dış cephenin estetik görünümünü bozabilir ve su sızıntılarına neden olabilir. Dolayısıyla yapının gittikçe yaşlanmasına bağlı olarak meydana gelebilecek bir durum söz konusudur.
İyi bir bina yalıtımı, enerji verimliliği için önemlidir. Ancak yaşlanan veya bakımı yapılmayan yalıtım malzemeleri, enerji kaybına ve iklim kontrol problemlerine yol açabilir. Diğer yandan ise evin en önemli bölümlerinden olan çatılar da zamanla aşınabilir. Çatı malzemesinin çürümesi, suyun binanın içine sızmasına neden olabilir. Bu da zamanla binanın içindeki bölümlerin yıpranmasına ve hasar görmesine neden olur.
Orta Hasarlı Binalar Neden Tehlikelidir?
Orta hasarlı bina birçok nedenden dolayı tehlikeli olabilir. Yapısal bütünlüğü zarar görmüş olabileceği için, binada daha fazla hasar veya yıkılma riski olabilir. Özellikle de bir deprem sonrasında bina hasar gördüyse artçı sarsıntılar durumu daha da kötüleştirebilir. Hasarlı binada yük taşıyan elemanlar zamanla yorulabilir ve bu da ani çöküşlere yol açabilir. Bu tür yapılar kolonlar, kirişler veya duvarlar binanın taşıyıcı kapasitesini zayıflatabilir.
Öte yandan su hasarı, aşırı yük veya yapısal zayıflık tavanın veya duvarların çökmesine neden olabilir. Hatta bazı beşeri faktörler bile hasarlı binanın tehlikeli olduğuna işaret etmektedir. Örneğin elektrik tesisatının hasar görmesi, gaz kaçakları gibi olasılıklar yangın riskini artırabilir. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda orta hasarlı binaların oldukça tehlikeli olduğunu söylemek mümkündür. Bu noktada tespit edildikten sonra orta hasarlı binalar ne olacak sorusu da önem taşımaktadır. Yönetmelikler kapsamında bu tür binalar için güçlendirme uygulamasının yapılmasına karar verilmiştir.
Orta Hasarlı Binalarda Oturma İzni Var Mı?
Evlerini yenileme noktasında maddi güvencesi olmayan pek çok kişi orta hasarlı binada oturulur mu? Sorusuna cevap aramaktadır.barınmak için güvenli değildir. Çünkü taşıyıcı kolon, duvar ve birçok yapı unsurunda hasar tespit edilmiştir. Eğer bir yapı orta hasarlı tespit edildiyse bu yapıda oturma izni yoktur. Bu tür yapının gerekli izinler alınarak güçlendirme işleminin uygulanması gerekir. Orta hasarlı binalar yıkılacak mı sorusuna bu noktada yanıt vermek mümkündür. Eğer güçlendirilme yapılmazsa yıkımı gerçekleşir. Dolayısıyla ekonomik ve barınma zararından kaçınmak için güçlendirme yapılması önemlidir.
Ev ya da iş yeri sahipleri ilgili mercilere başvurduktan sonra yapıların güçlendirilmesini sağlayabilir. Bunun için devlet yapılara güçlendirme kredisi sunmaktadır. Güçlendirme işlemi uygulandıktan sonra orta hasarlı yapı daha sağlam ve güvenli hale geldiği için oturma izni sağlanır.
Orta Hasarlı Bina Tespiti
Orta hasarlı bina tespiti, birçok faktör göz önünde bulundurularak ve teknik analizler yapılarak sağlanır. Bu süreçte uzman inşaat mühendisleri devreye girer. Alanda detaylı bir şekilde inceleme yapılır ve bazı veriler raporlanarak kaydedilir. Orta hasarlı bina tespiti genel olarak şu adımlarla gerçekleşir:
- Binanın yapım yılı, kullanılan malzeme ve yük taşıma kapasiteleri gibi unsurlar bilgi olarak alınır.
- Binanın iç ve dışı incelenir ve yüzeydeki deformiteler ve çatlaklar dikkate alınır.
- Teknik ekipmanlar ve X-ray gibi cihazlar kullanılarak binadaki hasarlar detaylı bir şekilde incelenir.
- Eğer hasar daha detaylı bir şekilde inceleniyorsa beton, çelik ve diğer yapı malzemeler test edilmek üzere laboratuvar ortamına götürülür.
- Toplanan tüm veriler gerek teknolojik araçlar gerek de uzmanlar tarafından değerlendirilerek sorunlar detaylı şekilde raporlanır.
- Rapor, binanın taşıyıcı sistemlerinin güvenliği hakkında bilgi verir ve gerektiğinde onarım veya yıkım önerir.
Hasar Tespiti ve Derecelendirme Yöntemleri
Hasar tespiti bazı derecelendirme yöntemleri kullanarak yapılmaktadır. Bu yöntemler özellikle de endüstri ve uygulama alanlarında oldukça önemlidir. Günümüzde hasar tespiti, bazı teknolojik yöntemleri kullanmaktadır. Bu yöntemler malzemelerin, cihazların ve sistemlerin ne kadar zarar gördüğünü tespit ederek gelecekteki riskleri değerlendirir. Genel olarak hasar tespiti işleminde kullanılan derecelendirme yöntemleri şunlardır:
- Görsel inceleme
- Ultrasonik testler
- X-ray ışınları
- Termografik incelemeler
- Akustik emisyon
- Elektriksel özelliklerin değişimi
- Mikroskopik inceleme
- Hidrostatik ve hidrodinamik testler
Evi Orta Hasarlı Olanlar Ne Yapmalı?
Orta hasarlı bina ne demek ve evi orta hasarlı olanlar ne yapmalı gibi sorular belirli süreçleri gerektirir. Hasar meydana geldiğinde ilk adım sorumlu kurum ya da şirketle temasa geçmektir. Örneğin bir yapıda oluşan hasar ve bunun sonucunda yaşanan maddi zararlar için, ilgili sigorta firmasıyla irtibat kurulmalıdır. Eğer bu tür bir hasar bir kaza sonucu gerçekleştiyse, olayın sebebini ve kimin sorumlu olduğunu tespit etmek amacıyla yetkili otoritelere başvuru yapmak da önemlidir.
Hasar görmüş binaların yönetimi ve güçlendirilmesi Türkiye’de belli yasal çerçeveler içinde gerçekleşir. Bu yasal çerçeveyi oluşturan başlıca normlar arasında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun gibi mevzuatlar yer almaktadır. Bu tür yasalar hasarın ne şekilde belirleneceğini, hangi onarımların nasıl yapılacağını ve bu sürecin hangi standartlara uygun gerçekleştirileceğini detaylandırır.
Bu tür yasal yönergelerin amacı binaların güvenli bir şekilde kullanımını sağlamak ve olası afetlere karşı dayanıklılığını artırmaktır. Bu kapsamda binaların hasar durumu uzman ekipler tarafından değerlendirilir ve gerekli onarımlar veya güçlendirmeler için standartlara uygun bir yol haritası çıkarılır. Güçlendirme projelerinin onayı için hak sahiplerinin ikamet ettikleri ilçe belediyelerine başvurmaları gerekmektedir. İlgili yetkililer bunu değerlendirdikten sonra güçlendirme işlemi konusunda hak sahiplerinin ev veya iş yeri alanları için bir çözüm bularak yönlendirecektir.
Deprem Sonrası Orta Hasarlı Binalar Ne Olacak?
Deprem sonrası orta hasarlı binalar ne olacak hemen yıkılacak mı gibi sorular için bazı kararlar alınmıştır. Yapıların orta düzeyde hasar görmesi durumunda bina sahiplerinin en az yüzde 80’inin onayı alınacak ve üç farklı yol izlenebilecek. Depremden sonra orta hasarlı binalar için alınan kararlar şu şekildedir:
1- Mevcut yasal düzenlemelere uygun olarak bu tür binalar için güçlendirme kredisi sağlanacak.
2- Bina sahipleri TOKİ tarafından inşa edilen evlere hak kazanabilecekler.
3- Sahipler binalarının aynı yerde yeniden inşa edilmesi için talepte bulunabilecekler.
Bu şartları sağlayan hak sahiplerinin yapıları için yerinde dönüşüm ya da güçlendirme işlemleri yapılacak. Bu karar meclis onayıyla çıkmış olup gerekli işlemler başlatılacaktır. Şu an depremden kaynaklı orta hasarlı binalar için güçlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Bu kapsamlı ve daha kısa süren işlem, orta hasarlı yapıları yeniden kullanıma kazandırmayı amaçlamaktadır.
Orta Hasarlı Bina Güçlendirme
Herhangi bir doğal afette sorun yaşamamak adına orta hasarlı binaların güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada da orta hasarlı bina nasıl güçlendirilir sorusu önem kazanmakataıdr. Binaların güçlendirilme süreci uzman inşaat mühendisleri tarafından yönetilmektedir. Bu tür binalar güçlendirilmezse bina en ufak bir sarsıntıda çökebilir. Zaten yasalar gereği orta hasarlı binalarda barınmak yasaktır. Belirli güvenlik standartları gözetildiği için binada güçlendirme ya da tamamen yıkım çalışmaları yapılması gerekir.
Orta hasarlı binanın güçlendirme işlemi, sadece ev ve iş yerleri için değil aynı zamanda kültürel miras değerinde olan yapılar için de geçerlidir. Bu işlem yıllardan beri var olan ancak deprem ya da diğer doğal afetlere bağlı olarak meydana gelen risklerden hasar alan tarihi yapılar için de uygulanabilir. Bu yapıların tamamen yıkımı söz konusu olmadığı için güçlendirme işlemi oldukça işe yarayacaktır. Dolayısıyla bina güçlendirme işlemini yaptırmak birçok açıdan önemlidir.
Güçlendirmenin Avantajları
Orta hasarlı bina güçlendirmeişleminin birçok avantajı vardır. Zaman, ekonomik ve sonuç açısından hak sahiplerine kolaylık sağlamaktadır. Bu işlemin, kentsel dönüşüme göre daha avantajlı olduğunu söylemek mümkün. Genel olarak bina güçlendirmenin avantajları şunlardır:
- Bir binanın çökmesi, yeniden inşasını gerektireceği için hem ekonomik hem de zaman açısından dezavantajlıdır. Ancak bina güçlendirme işlemi ile bu süreç daha kısa sürmekte olup ekonomik olarak da avantaj sağlamaktadır.
- Binanın güçlendirme sürecinde kullanılan malzeme ve yeni nesil yöntemler kullanıldığı için öncekinden daha sağlam ve yıkılmaz yapıda olmaktadır.
- Yıkım söz konusu olmadığı için binada herhangi bir kat kaybı olmaz.
- Bina sahiplerine güven sağlayan bu yapı işleminden sonra depremde evler ve iş yeri daha sağlam kalır. Böylece can ve mal güvenliği en aza indirgenerek güvenli bir yaşam alanı sunar.
Deprem riski yüksek olan ülkemizde yapı güçlendirme faaliyetleri büyük bir önem taşımaktadır. 2014 yılında resmi gazetede yayınlanan 6306 sayılı kanunun 8. maddesi, orta hasarlı bina sahiplerine yapıları yıkılmadan önce güçlendirme seçeneği sunmaktadır. Bu çerçevede ilk adım olarak binanın teknik açıdan güçlendirilebilir olup olmadığının uzmanlar tarafından belirlenmesi gerekmektedir. Bu tespitin ardından, güçlendirme için karar alınmalı, uygun bir proje oluşturulmalı ve yerel imar yasalarına uygun bir şekilde ruhsat alınarak işlemlere başlanmalıdır.
Güçlendirme Projelerinin Planlanması
Güçlendirme projesi dikkatli ve uzman kişiler tarafından alınan kararlar sonucu bir planlama gerektirir. Statik güçlendirme projeleri özellikle deprem bölgelerinde ve yaşlanmış yapılar için oldukça önemlidir. Bu tür projelerin yürütülmesi, mevcut binaların yapısal güvenliğini artırır. Özellikle de orta hasarlı bina için sağlanan güçlendirme projelerinin planlanması şu adımlar izlenerek yapılır:
- Mevcut statik ve mimari projeler incelenerek yapı hakkında ilk bilgiler toplanır.
- Malzeme testleri yapılır. Karot testi ile betonun dayanımı ve kalitesi belirlenir. Yapıda diğer önemli malzeme olan demirin kalitesi ve uygunluğu incelenir.
- Zeminin deprem yüklerine karşı dayanıklılığı değerlendirilir.
- Bu ön incelemeler sonucunda yapının güçlendirme ihtiyacı olup olmadığı kararlaştırılır. Eğer güçlendirme ihtiyacı varsa bu projeye geçilir.
- Yapı modeli oluşturulur ve yapısal analizler yapılır. Güçlendirme malzemeleri ve teknikleri belirlenir.
- Çelik konstrüksiyonlar, betonarme elemanlar veya karbon fiber gibi malzemeler ile güçlendirme yöntemleri planlanır.
- Hazırlanan projeler yetkili kurumlar tarafından onaylandıktan sonra uygulamaya geçilir.
Orta hasarlı binalara ne olacak sorusunda güçlendirme çalışmaları devreye girmektedir. Olası bir deprem sırasında hasar veya yıkım riskini ortadan kaldırmak için detaylı analizler ve güçlendirme projeleri geliştirilmesi gerekmektedir. Uzman mühendisler mevcut yapının eksikliklerini belirlemek için kapsamlı testler yapar ve bu bilgiler ışığında, yapıyı güçlendirmek için en uygun yöntemleri belirlerler.
Bu süreçte yapının her bir unsuru detaylı bir şekilde gözden geçirilir; temelden çatıya, duvarlardan taşıyıcı kolonlara kadar her detay incelenir. Güçlendirme projesinin amacı, yapıyı depreme karşı en dayanıklı hale getirmektir. Ayrıca projenin mali yükü de ayrıntılı bir şekilde hesaplanır ve sahiplerine sunulur. Bu sayede güvenli ve dayanıklı bir yapı oluşturulurken ekonomik bir çözüm de sağlanmış olur.
Orta Hasarlı Binalar ve Sigorta Kapsamı
Orta hasarlı binalara ne olacak, sigorta kapsamına giriyor mu gibi sorular bu tür bina sahipleri tarafından önemle merak edilmektedir. Sigorta kapsamı orta hasarlı binalarda oldukça önemlidir ve merak edilen konular arasındadır. Sigorta poliçeleri, hasar derecesine göre zarar gören binaları kapsamına alabilir. Ancak ağır hasar derecesi gören binalar hiçbir şekilde sigorta kapsamında olmayıp yıkım kararı alınır. Genelde sigortaların poliçe kapsamında karşılayabileceği hasarlar belirtilir.
Orta hasarlı binalar da sigorta kapsamında yer alabilir. Sigorta kapsamında bu tür binaların sahibi veya yöneticisi hangi hasarların olduğunu görebilir. Bu noktada Türkiye’de en çok başvurulan bir sigorta olan DASK devreye girer.
Orta Hasarlı Binalara Devlet Desteği Ne Kadar?
%10 ile %50 arasında hasarlı olan orta hasarlı binalara devlet desteği sağlanır. Bu destek binanın onarım masraflarını %25’ine kadar sağlamaktadır. Orta hasarlı binalarda barınma da mümkün olmadığı için devlet, barınma desteği de sağlamaktadır. Bunun için genelde kira yardımı yapılmaktadır.
2023 kapsamında orta hasarlı bina için nakdi yardım 10.000 TL şeklindedir. Bu nakdi tutar yıldan yıla ve diğer faktörlere göre de farklılık gösterir. Orta hasarlı binalar için sunulan destekler maddi yükü hafifleterek binanın yeniden kullanıma kazandırılmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla güçlendirme uygulamaları için de devlet desteği sağlanmaktadır.
Orta Hasarlı Binaya DASK Yapılır Mı?
DASK (Doğal Afet Sigortaları Kurumu), devletin özel sigorta şirketleriyle bir araya gelerek oluşturduğu bir deprem sigortası sistemini yönetir ve gözetir. Pek çok kişi, DASK orta hasarlı binalara yapılır mı sorusuna cevap arar. Bu kurum, binanın birçok bölümünde meydana gelen hasarların zararını korumak için sigorta desteği sunar.
DASK yaptırılmak istenen orta hasarlı bina için bazı şartlar bulunmaktadır. Eğer bina daha önce bir depremde zarar görmüşse bu durum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen üç farklı hasar seviyesine göre değerlendirilir ve sigorta kapsamına alınabilir. Hasarın derecesi binanın DASK tarafından sigortalanabilirliğini etkiler.
Orta hasarlı bina DASK kapsamında yer alır. Ancak bu binadaki hasarların daha sonradan onarılması ve güçlendirilmesi zorunludur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na belgeler sunulduktan sonra uygun bulunduğunda orta hasarlı bina sigortalanabilir.
Orta Hasarlı Bina Yerine Dönüşüm Olur Mu?
Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamına giren ve orta derecede hasar görmüş bina veya ev sahipleri bu kanunun sunduğu avantajlardan faydalanabilirler. Orta hasarlı bina için kentsel dönüşüm projesi, binaların daha güvenli ve modern hale getirilmesi için çeşitli teşvikler ve destekler sağlamaktadır. Yasal düzenlemeler sayesinde orta hasarlı binalara devlet desteği ve kredi kolaylıkları gibi birçok imkana erişebilirler.
Böylece kentsel dönüşüm süreci sadece yapıların fiziksel olarak yenilenmesini değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin ve yerel ekonominin de gelişmesini amaçlar. Eski ve hasar görmüş binaların yerine daha fonksiyonel, enerji verimli ve estetik yapılar inşa edilerek, şehirlerin genel görünümü ve güvenliği de artırılmış olur. Ev sahipleri kentsel dönüşüm sürecinde orta hasarlı bina kira yardımı projesinden de faydalanabilmektedir.
Orta Hasarlı Bina İçin Dava Açılır Mı?
Afet sonrasında 7269 sayılı kanun uyarınca, bir vatandaş hasar tespitinin yanlış yapıldığını düşünüyorsa rapora karşı itiraz hakkını kullanabilir. İtirazlar, bir binanın daha az zarar gördüğüne veya daha fazla zarar gördüğüne dair olabilir. Yani, orta veya ağır hasarlı olarak değerlendirilmiş bir binanın aslında hafif hasarlı ya da hasarsız olduğu iddiasında bulunulabileceği gibi, az veya orta hasarlı olarak sınıflandırılan bir binanın ağır hasarlı olduğu yönünde de itiraz edilebilir.
Yetkili otoriteler tarafından bir taşınmazın hasar durumu yeniden değerlendirilerek kesin bir oran belirlenir ve buna göre bir rapor hazırlanır. Eğer taşınmazın hasarsız ya da düşük hasarlı olduğu sonucuna varılırsa, sahipleri herhangi bir tazminat veya yardım hakkından mahrum bırakılır. Eğer bireyler bu kararı haksız buluyorlarsa, idare mahkemesinde haklarını arayabilirler.
Taşınmaz orta hasarlı bina olarak değerlendirilmişse, sahiplerine onarım ve güçlendirme kredisi sağlanır; fakat konut veya iş yeri tahsisinden yararlanamazlar. Bu karara itiraz etmek isteyenler, yine mahkeme yoluyla hukuki süreç başlatabilirler. Davada, taşınmazın az hasarlı veya ağır hasarlı olduğu argümanı ileri sürülebilir. Orta hasarlı olarak nitelendirilen taşınmazlar güçlendirme işlemi yapılmadan kullanılamaz.
Eğer taşınmaz ağır hasarlı olarak nitelendirilirse sahipleri tazminat ve diğer yardımlar için hak sahibi kabul edilir ve taşınmazın yıkılması için karar alınır. Bu karara itiraz etmek isteyen vatandaşlar, yıkım kararının temellendiği ağır hasar değerlendirmesine karşı dava açabilirler.